PROSTAT BÜYÜMESİNİN (BPH), ANJİYO İLE TEDAVİSİ (PROSTATİK ARTER EMBOLİZASYONU)

İyi huylu prostat büyümesi (BPH) nedir?

İyi huylu prostat büyümesi (BPH), erkeklerde prostat bezinin yaşla birlikte büyümesiyle ilgili bir durumdur. Prostat, idrar yolunun hemen altında yer alan bir bezdir ve idrarın dışarı atılmasına yardımcı olur. BPH, prostat bezinin büyümesine ve idrar yolunu daraltmasına neden olabilir, bu da idrar akışını zorlaştırabilir ve idrar yapmayı zorlaştırabilir.

BPH genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar ve belirtileri arasında sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, zayıf idrar akışı ve idrarda damla damla devam etme gibi sorunlar yer alabilir. Bunlar, yaşam kalitesini etkileyebilir ve bazen ciddi tıbbi sorunlara neden olabilir.

BPH tedavisi, semptomları hafifletmek ve idrar akışını iyileştirmek için ilaçlar, cerrahi prosedürler veya diğer tedavi yöntemleri kullanılarak yönetilebilir. Tedavinin amacı, prostatın büyümesini durdurmaz, ancak semptomları azaltır ve idrar yolu fonksiyonunu düzeltir.

Prostatın iyi huylu büyümesinde IPSS  skoru nedir?

IPSS (International Prostate Symptom Score), iyi huylu prostat büyümesi (BPH) olan erkeklerde prostat semptomlarının değerlendirilmesinde kullanılan bir ölçüttür. İPSS skoru, hastaların BPH semptomlarının şiddetini belirlemek için kullanılır.

IPSS, altı sorudan oluşur ve her soru, semptomların ciddiyetini değerlendiren bir derecelendirme ölçeği kullanılarak yanıtlanır. Sorular, sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, zayıf idrar akışı, idrarın kesilmesi veya durması, gece idrara çıkma sıklığı ve idrar kaçırma gibi semptomlarla ilgilidir.

IPSS skoru, her bir sorunun yanıtının puanı toplanarak hesaplanır. Toplam puan, 0 ile 35 arasında olabilir. Puanlar 0-7 arası hafif semptomlar, 8-19 arası orta derecede semptomlar ve 20-35 arası ağır semptomlar anlamına gelir.

IPSS skoru, doktorların BPH semptomlarının şiddetini değerlendirmelerine ve tedavi planı yapmalarına yardımcı olur. Tedavi, semptomların şiddetine ve hastanın yaşına, sağlık durumuna ve tercihlerine göre belirlenir.

IPSS Calculator

International Prostate Semptom Skoru (IPSS) Hesaplayıcısı.Skoru hesaplayıp doktorunuza bildirebilirsiniz

Toplam IPSS puanınız: 0

Prostatın iyi huylu büyümesi BPH da güncel cerrahi ve cerrahi dışı tedaviler nelerdir?

Günümüzde iyi huylu prostat büyümesi (BPH) tedavisi, ilaçlar, cerrahi prosedürler veya diğer tedavi yöntemleri kullanılarak yönetilebiliyor.

Cerrahi Olmayan Tedaviler

İlaç Tedavisi: Alfa-blokerler, 5-alfa redüktaz inhibitörleri, fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri, antimuskarinikler, beta-3 agonistleri gibi ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, idrar akışını arttırarak ve semptomları azaltarak prostatın büyümesinin neden olduğu idrar yolu tıkanıklığını azaltır.

Minimal İnvaziv Prosedürler: Bu prosedürler, idrar yolunu daraltan dokuların azaltılmasına yardımcı olmak için özel cihazlar kullanılarak gerçekleştirilir. Bunlar arasında transüretral mikrodalga terapi, transüretral iğne ablasyonu, lazerle prostat ameliyatı ve su buharıyla prostat tedavisi gibi yöntemler yer alır.

Prostatik arter embolizasyonu (PAE):Prostata giden damarların tıkanması işlemidir.

Cerrahi Tedaviler

Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TURP): Bu cerrahi prosedür, en yaygın olarak kullanılan BPH tedavilerinden biridir. Bu prosedür, prostat bezinden küçük parçaların çıkarılması için bir alet kullanılarak yapılan bir işlemdir. Bu, idrar akışını iyileştirir ve semptomları azaltır.

Transüretral İğne Ablasyonu (TUNA): Bu yöntemde, özel bir cihaz, prostatın içindeki dokuları ısıtarak küçültür ve tıkanıklığı azaltır. Bu işlem genellikle genel anestezi gerektirmez.

Holmium Lazer Enükleasyonu (HoLEP): Bu yöntemde, lazer kullanılarak prostat dokusu kesilir ve çıkarılır. Bu, daha büyük prostat bezleri için özellikle etkilidir.

Prostat Stentleri: Stentler, idrar yolunu açık tutmak için kullanılır. Bu, idrar akışını artırır ve semptomları hafifletir.

Bu tedavilerin seçimi, hastanın semptomlarına, prostat boyutuna ve genel sağlık durumuna göre yapılır. Cerrahi tedaviler, daha büyük prostat bezleri için daha sık kullanılırken, ilaç tedavisi veya minimal invaziv prosedürler genellikle daha küçük prostat bezleri için kullanılır.

Prostatik arter embolizasyonu (PAE) nedir?

Prostat arter embolizasyonu, semptomatik prostat büyümesi olan hastalarda, semptomları engellemek amacıyla prostatı besleyen damarların tıkanmasıyla prostat boyutlarında küçülmenin sağlandığı ve semptomların giderildiği ameliyatsız minimal invaziv bir yöntemdir. Prostatın TUR ameliyatına alternatif bir yöntemdir. 2009 yılından itibaren dünyada ve ülkemizde uygulanmaktadır.

Prostatik arter embolizasyonu (PAE) niçin Yapılır?

İyi huylu prostat büyümesi , yaşam kalitesini bozan, başka insanlara bağımlılık gerektiren bazen acil tablolara yol açabilen pek çok semptomun görüldüğü bir rahatsızlıktır. Bu nedenle semptomatik iyi huylu prostat büyümesi olan hastalarda , semptomların önüne geçmek amacıyla, hastanın yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, başkalarına bağımlılığın önüne geçmek amacıyla ve olası acil tablolara engel olmak amacıyla prostatik arter embolizasyonu uygulanır. Diğer tedavi yöntemleri arasında ilaçla tedavi ve cerrahi tedavi yer almaktadır.

Prostatik Arter Embolizasyonun diğer yöntemlere göre avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Prostatik Arter Embolizasyon (PAE) son zamanlarda iyi huylu prostat büyümesinin (BPH) tedavisinde giderek popüler hale gelen bir yöntemdir. PAE, prostatik arterlerin tıkanmasıyla prostat büyümesine neden olan kan akışının azaltılmasıyla çalışır. PAE, diğer yöntemlere göre avantajları ve dezavantajları ile bilimsel olarak değerlendirilebilir.

Avantajlar:

Cerrahi Olmayan: PAE, cerrahi müdahale gerektirmeden gerçekleştirilebilir. Bu, hastaların genellikle daha kısa bir hastane yatış süresi ve daha az komplikasyon yaşamasına neden olabilir.

Düşük Risk: PAE, diğer cerrahi yöntemlere kıyasla daha az risklidir. Örneğin, TURP gibi diğer yöntemlerde komplikasyon oranı daha  yüksektir. PAE'nin avantajı, daha az kan kaybı ve enfeksiyon riskidir.

İşlem Sonrası Hızlı İyileşme: PAE, hastaların işlem sonrası daha hızlı iyileşmesine neden olabilir. Hastalar, genellikle işlem sonrası birkaç gün içinde normal aktivitelerine geri dönebilirler.

Daha Az Cinsel Yan Etki: PAE, diğer yöntemlere kıyasla daha az cinsel yan etkiye neden olur. Özellikle TURP gibi diğer yöntemler, hastaların cinsel işlev bozuklukları yaşamasına neden olabilir.

Dezavantajlar:

Uzun Süreli Etki: PAE'nin etkisi, diğer cerrahi yöntemlere kıyasla daha uzun sürer. Ancak, bazı hastaların semptomları tekrarlamıştır ve ek tedavi gerektirmiştir.

Yetersiz Sonuçlar: PAE, bazı hastalarda yeterli sonuçlar vermeyebilir. Prostatın boyutu, yerleşimi ve morfolojisi, sonuçları etkileyebilir.

Pahalı: PAE, diğer yöntemlere kıyasla daha pahalıdır. Bu nedenle, PAE, bazı ülkelerde sigorta şirketleri tarafından kapsanmamaktadır.

Uzmanlık Gerektirir: PAE, uzmanlık gerektiren bir işlemdir. Uzman olmayan doktorlar tarafından yapılan işlemler, komplikasyon riskini artırabilir.

Prostatik arter embolizasyonu (PAE) güvenli ve etkili bir yöntem midir?

Prostatik arter embolizasyonu (PAE) son yıllarda iyi huylu prostat büyümesi (BPH) tedavisinde önemli bir seçenek olarak kabul edilmiştir. PAE, prostatın beslenmesini sağlayan arterleri tıkayarak prostatın küçülmesini sağlar. Sonuç olarak, idrar akışı artar, semptomlar azalır ve yaşam kalitesi artar.

PAE, cerrahi müdahaleye alternatif bir yöntemdir ve hastanın genel sağlığına uygun olduğu durumlarda etkili ve güvenli bir seçenektir. Literatürde yapılan birçok çalışma, PAE'nin BPH semptomlarını, idrar akış hızını ve prostat hacmini azalttığını göstermektedir. Ayrıca, PAE'nin minimal invaziv bir işlem olması nedeniyle, hastanede kalış süresi kısa ve yan etki oranı düşüktür.

Ancak, PAE de diğer tüm tedavi yöntemleri gibi belirli riskleri taşır. En yaygın yan etkiler arasında idrar yolu enfeksiyonu, ağrı ve kanama yer alır. Nadir durumlarda, komplikasyonlar da meydana gelebilir, bu nedenle işlem öncesinde detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır.

Sonuç olarak, PAE, iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde etkili ve güvenli bir seçenektir. Ancak, her hastanın durumu farklı olduğundan, tedavi seçeneği belirlenirken bireysel olarak değerlendirilmelidir.

 

Nasıl Yapılır?

Öncelikle işlem esnasında ve sonrasında gelişebilecek ağrıyı kontrol altına alabilmek amacıyla prostat dokusundan da ağrı duyusu getiren sinir lifleri (Superior hipogastrik pleksus) geçici olarak lokal anestezik maddelerle felç edilerek ağrı duyusu ortadan kaldırılır. Ağrı oluşmasındaki en kritik dönem ilk 8-10 saat olduğu için bu sinir blokajı ile ağrı en aza indirilir. Gerekli hazırlıklardan sonra her iki kasık atardamarına girilir. İnce teller ve borular yardımı ile iki taraflı prostatı besleyen ince atardamarlar bulunur. Bu damarların prostatı besleme şekli değerlendirildikten sonra küçük kalıcı mikrokürecikler ile tıkama işlemi uygulanır. Kontrol anjiyografi değerlendirilmesi yapıldıktan ve başarılı tıkama işlemi netleştirildikten sonra tüm ince teller, borular çekilerek işlem sonlandırılır.

İşleminin Riskleri ve Komplikasyonları

1- Ağrı

2- Enfeksiyon: Apse, sepsis(%2)

3- Embolizasyon alanında iskemi(%4)

4- Hedef dışındaki bölge ya da organın kasıtsız embolizasyonla tıkanması(%3).

5- Kanama

6- Ölüm(%0,01)

7-Kontrast madde reaksiyonları:

a) Anafilaktoid reaksiyon: ciddi alerji benzeri reaksiyondur, ölüme yol açabilir.           

            b) Solunum yollarında spazm ve ödem: solunum sıkıntısına yol açar.

c)Hafif alerjik reaksiyonlar: aksırma, göz yaşarması, vücutta kızarıklık, ürtiker(kurdeşen).

d) Enjeksiyon yapılan yerde sıcaklık hissi, ağrı.

e) Bulantı, kusma.

f) Böbrek yetmezliği.

g) Kalp ritim bozuklukları.

h) Epilepsi

Prostat dokusuna bağlı komplikasyonlar:

1- İlk 24 saatte sık idrara çıkma

2- Geçici ishal veya ejekülasyonda kan görülmesi

İşlemden önce Yapılması Gerekli İşlemler:

1- İşlemden önce hasta en az 8 saat aç olmalıdır. İşlemden 8 saat  önceye kadar sıvı alımı devam etmelidir. Bundan sonra sıvı alımı damar yoluyla yapılacaktır. Acil durumda bu şart aranmaz.

2- İşlemden önce kanın pıhtılaşma özelliklerini gösteren hemostaz testleri (INR, APTT, fibrinojen, trombosit sayımı) ve kan ile bulaşan hastalıklar için (Hbs, HIV ve HCV) testler yapılmış olmalıdır. Hemostaz testleri istenilen seviyede değilse pıhtılaşmayı önleyen ilaçların alımının kesilmesi ve uygun tedavi verilmesi gerekir. Oral antikoagülan ilaç kullanan hastalar işlemden 3-4 gün önce ilaçlarını kesmelidirler.

 3- Kullanılan kontrast madde böbrek hasarı oluşturabileceğinden BUN, kreatinin testleri de yapılmış olmalıdır.

 4- İşlem öncesinde hastanın sürekli kullandığı kalp ve tansiyon ilaçları gibi ilaçları almasına devam etmelidir. Hasta ilaçlarını sabahları alıyorsa az bir miktar suyla içmelidir.

5- Şeker hastası olanlar şeker hastalığı ile ilgili kan şekeri düşürücü ilaçları, aç kaldıkları için almamalıdırlar. Şeker düşürücü olarak metformin(glucophage) kullanan hastalar mutlaka durumu doktoruna bildirmeli, bu ilaç işlemden önce ve sonra 48 saat kullanılmamalıdır.

6- Bazı embolizasyon işlemleri öncesi damardan veya kalçadan koruyucu antibiyotik yapılabilir.

7- İşlem öncesi radyoloji servisine indirilmeden önce ya da işlem öncesi paranteral (damardan veya kas içerisine)sakinleştirici veya gerekirse diğer ilaçlar verilir. Sakinleştirici sizi rahatlatacak ,uyuklamaya neden olmasına rağmen muhtemelen işlem sırasında uyanık olacaksınız.

İşlemden sonra yapılması gerekli işlemler

     İşlem bittikten sonra giriş yeri el ile basılarak kanama durdurulacaktır. Kanama durdurulduktan sonra tekrar kanama olmaması için, giriş yeri üzerine kum torbası konacaktır.

     Hasta işlem sonrası en az 4 saat yatakta yatacaktır ve bacağını bükmeden düz olarak yatacaktır. Bu süre zarfında ihtiyaçları için kalkmayacaktır. İşlemden sonra aksi söylenmedikçe yemek yenilebilir. Kontrast maddenin bazı yan etkilerinin oluşmaması için bol miktarda sıvı alımı faydalı olacaktır. Hasta bir süre hastanede gözlem altında tutulacaktır.

Prostat Arter Embolizasyonunun (PAE) Güncel Kılavuzlardaki Yeri Nedir?

Prostat Arter Embolizasyonu (PAE) Nedir? Prostat arter embolizasyonu (PAE), iyi huylu prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu tedavi, prostat bezine kan akışını keserek bezin küçülmesini sağlar ve idrar yapma zorluklarını hafifletir. PAE, özellikle cerrahi risk taşıyan veya cerrahiyi tercih etmeyen hastalar için etkili bir alternatif olarak kabul edilmektedir.

Güncel Kılavuzlarda PAE'nin Yeri

  1. Amerikan Üroloji Derneği (AUA) Kılavuzları
    • 2023 yılında güncellenen AUA kılavuzları, PAE'yi BPH tedavisinde bir seçenek olarak dahil etmiştir. Kılavuzlar, PAE'nin, özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya cerrahi risk taşıyan hastalarda değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, PAE'nin uzun vadeli etkinliği ve hastaların yaşam kalitesindeki iyileşme üzerine olumlu sonuçlar sunduğu belirtilmiştir​ (AUA Website)​​ (SpringerLink)​.
  2. Avrupa Üroloji Derneği (EAU) Kılavuzları
  3. EAU kılavuzları da PAE'yi BPH tedavisinde uygun bir seçenek olarak kabul etmektedir. Özellikle orta ve şiddetli alt üriner sistem semptomları (LUTS) olan ve cerrahi müdahaleye uygun olmayan hastalar için önerilmektedir. EAU, PAE'nin düşük komplikasyon oranları ve etkili semptom hafifletme özelliklerine dikkat çekmektedir​ (SpringerLink)​.
  4. Girişimsel radyoloji dernekleri, PAE'nin etkinliğini ve güvenliğini vurgulayan çalışmaları desteklemektedir. 2023 yılında yapılan büyük bir çalışmada, PAE'nin uzun vadeli semptom hafifletme sağladığı ve hastaların yaşam kalitesini artırdığı gösterilmiştir. SIR, PAE'nin BPH tedavisinde cerrahiye iyi bir alternatif olduğunu belirtmektedir​ (SIR)​.
  5. Girişimsel Radyoloji Dernekleri (SIR)

PAE'nin Hastalar İçin Avantajları

  • Minimal İnvaziv: Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir.
  • Hızlı İyileşme: Hastalar genellikle işlem sonrası kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilirler.
  • Düşük Komplikasyon Riski: Cinsel fonksiyon ve idrar kontrolü gibi komplikasyonlar cerrahiye göre daha düşüktür.
  • Uzun Vadeli Etkinlik: PAE'nin, özellikle semptomları uzun süre hafiflettiği ve yaşam kalitesini artırdığı kanıtlanmıştır.

Sonuç

Prostat arter embolizasyonu, BPH tedavisinde etkili ve güvenli bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Güncel kılavuzlar, PAE'nin cerrahiye uygun olmayan veya cerrahiyi istemeyen hastalar için iyi bir seçenek olduğunu vurgulamaktadır. Bu tedavi yönteminin sizin için uygun olup olmadığını doktorunuzla detaylı bir şekilde değerlendirmeniz önemlidir.

Prostat Arter Embolizasyonu (PAE) ile İlgili Yakın Zamanda Yapılmış Önemli  Bilimsel Çalışmalar

Prostat arter embolizasyonu (PAE), iyi huylu prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde minimal invaziv bir yöntem olarak giderek daha fazla kabul görmektedir. İşte son zamanlarda yapılan önemli çalışmalar ve bulguları, hastaların anlayabileceği şekilde özetleyelim:

1. Bilhim T, Costa NV, Torres D, Pinheiro LC, Spaepen E. (2022)

Çalışma: Uzun dönem sonuçlarını inceleyen bu retrospektif çalışma, PAE'nin BPH tedavisindeki etkinliğini değerlendirmiştir. 10 yıl boyunca 1072 hasta incelenmiştir. Bulgular:

  • Etkinlik: PAE'nin uzun vadeli etkili olduğu ve hastaların %85'inde semptomlarda belirgin iyileşme sağladığı gözlemlenmiştir.
  • Güvenlik: İşlem sonrası ciddi komplikasyon oranları düşüktür. Sonuç: PAE, BPH tedavisinde güvenli ve uzun vadede etkili bir yöntemdir​ (SpringerLink)​.

2. Sapoval M, Thiounn N, Descazeaud A, et al. (2023)

Çalışma: Bu randomize, çok merkezli çalışma, PAE'yi ilaç tedavisiyle karşılaştırmıştır. Bulgular:

  • Semptom İyileşmesi: PAE, ilaç tedavisine göre daha fazla semptom hafifletme sağlamıştır.
  • Yaşam Kalitesi: PAE uygulanan hastalarda yaşam kalitesinde anlamlı iyileşme görülmüştür. Sonuç: PAE, ilaç tedavisine göre daha etkili bir tedavi seçeneği olabilir​ (SpringerLink)​.

3. Abt D, Mullhaupt G, Hechelhammer L, et al. (2021)

Çalışma: PAE ve transüretral prostat rezeksiyonu (TURP) karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, 2 yıl süresince 250 hasta takip edilmiştir. Bulgular:

  • Eşdeğer Etkinlik: Hem PAE hem de TURP, BPH semptomlarını hafifletmede benzer etkinlik göstermiştir.
  • Daha Az Yan Etki: PAE, TURP'ye kıyasla daha az cinsel yan etki ve idrar kaçırma gibi komplikasyonlarla ilişkilendirilmiştir. Sonuç: PAE, TURP'ye kıyasla daha az yan etkiyle benzer etkinlik sunar​ (SpringerLink)​.

4. Insausti I, Sáez de Ocáriz A, Galbete A, et al. (2020)

Çalışma: PAE ile TURP'nin karşılaştırıldığı randomize bir çalışma. Bulgular:

  • Semptom Azalması: PAE, hastaların %80'inde semptomlarda belirgin bir iyileşme sağlamıştır.
  • İyileşme Süresi: PAE sonrası iyileşme süresi, TURP'ye göre daha kısadır. Sonuç: PAE, daha kısa iyileşme süresi ve düşük komplikasyon oranları ile etkili bir tedavi seçeneğidir​ (SpringerLink)​.

Hasta İçin Anlaşılır Bilgilendirme

Prostat arter embolizasyonu (PAE), iyi huylu prostat büyümesi (BPH) nedeniyle idrar yapma sorunları yaşayan erkekler için cerrahiye alternatif bir tedavi yöntemidir. İşlem sırasında, prostatın kan akışını azaltmak için prostat arterlerine küçük parçacıklar enjekte edilir. Bu, prostatın küçülmesini ve semptomların hafiflemesini sağlar.

  • Minimal İnvaziv: Ameliyatsız bir işlemdir, bu da daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süresi demektir.
  • Etkili ve Güvenli: Çalışmalar, PAE'nin uzun vadede semptomları hafiflettiğini ve ciddi yan etkilerin nadir olduğunu göstermektedir.
  • Hızlı İyileşme: Hastalar genellikle kısa sürede günlük yaşamlarına dönebilirler.
  • Daha Az Yan Etki: Cerrahiye kıyasla cinsel fonksiyon üzerinde daha az olumsuz etkisi vardır.

PAE'nin sizin için uygun olup olmadığını değerlendirmek için doktorunuzla detaylı bir şekilde konuşmanız önemlidir. Bu tedavi yöntemi, özellikle cerrahi risk taşıyan veya cerrahiyi tercih etmeyen hastalar için etkili bir seçenek olabilir.